Archive for the ‘beğendiklerim’ Category

 Hatırlar mısınız  UCUZ YOLLU GEYİK KAFASI ARANIYOR diye bağırınıp durmuştum bir zamanlar? Blog arkadaşlarım ve özellikle de Nedret Ablam benim için seferber olmuş geyik kafası bulmaya çalışmıştık. Bulduklarımız pahalı olunca benim yapmama karar vermiştik. Fakat Nedret Ablam ara ara internette rastladığı her geyik kafalı craft projesini bana yollardı. Bende “hııımmm bu da güzelmiş, bakalım ne zaman vakit bulup yapıcam.” derdim hep ama yapamazdım. Kadıncağız demek ki benden iyice ümidini kesmiş ve sonunda kendisi bana muhteşem bir geyik kafası yapıp göndermiş. Kargo biraz önce geldi. Görünce nasıl mutlu oldum nasıl kahkaha attım anlatamam. Şu an salonumda asılı duruyor. Olduğu yere de nasıl da yakıştı:) Ben planlayıp yapsam bu kadar ölçüyü tuturamazdım.

Çok teşekkürler CANIM ABLACIM.
Beni çok ama çok mutlu ettin:)
Şu blog dünyasının bana kazandırdığı en değerli insanlardan birisin.
Şimdi kendime bir kahve yapıp, bu güzelliğin ve dostluğun tadını çıkaracağım:)

SEVGİLER:)

Bol fotoğraflı incik boncuklu bir yazı olacak bu. Sevgili arkadaşım Sanlı’ya incik boncuklarımı anlattığım bir yazı hazırlayacağım diye söz vermiştim. Sanırım en çok da onun ilgisini çekecek bu yazım. Burada görülenler en sevdiğim ve sık kullandıklarım. Buz dağının görünen yüzü de diyebiliriz:) Bazen kendime çok kızsam da hala kendimi onlardan alıkoyamıyorum. Her alışverişte onlara bir yenisi ya da yenileri mutlaka ekleniyor.

Evet tanıtım başlasın:)
Üst fotoğrafta sol üstteki incili fermuar bilekliği ben yaptım.
Diğerleri Accessories, Koton, Stradivarius ve C&A

Bunlar deri ve fermuarlı bilekliklerim. 

Fermuarlı olanları ben yaptım. Deri ve zımbalı olanlar Koton. Turkuaz-yeşil örgülü bileklik Mango.Leopar desenli ve taşlı bilekliği nereden aldım hatırlamıyorum.

Bu ikisini son günlerde sık kullanıyorum. Fakat  zincirli olan bir ses çıkarıyor ki sormayın, okulda takamıyorum:) Ona aldıktan sonra coton bir fiyonk ekledim.

Bu da en sevdiklerimden. 
Kadife bir kurdele üzerine altın sarısı-taşlı harfler kullanarak adımı yazdım.

Kolyeler, kolyeler, cici kolyelerim:) Anahtarlı ve Super Woman karakterli olanları ben yaptım. Diğerleri C&A, Koton ve Miss Sixty. Miss Sixty  kolye kurukafa ve fiyonklu olduğu için o pek bir sık kullanılıyor:)

Bunlarda ciciş hayvanlı kolyelerim. 
Tanıştırayım; Baykuş, Teddy ve Tenten’in köpeği snowy:)

Cameolarım;bunları ayrı bir seviyorum. Çünkü hepsini ben yaptım ve çok sık kullanıyorum.

Nedret Ablam’ın yaptığı düğüm kolyem benim için çok değerli, onu yazın sıksık kullanıyorum.
Diğerleri de benim yaptığım papyon kolyelerim. Küçük papyon kolyeyi aynı zamanda broş olarak da kullanıyorum. Üzerinde minik kurukafalar var çok şiriiin:)
Zincirli kocaman kolyelerim. Bunları sade ve düz kıyafetlerle kullanıyorum.
Geldik yüzüklere… Parmaklarım çok ince oldu için çoğunlukla sadece orta parmağıma yüzük bulabiliyorum.Aslında bunlar başta da dediğim gibi buzdağının görünen yüzü daha içerde çok yüzük var:) Fakat bunlar son günlerde en sık kullandığım ve en sevdiklerim. 
Fotoğraftan da anlaşıldığı üzere incili ve taşlı yüzüklere bayılıyorum. 
Son günlerdeki favori yüzüğüm ise “ÖZGÜR KALP” adını verdiğim minik inci bir kalp ve taşlı kanatlardan oluşan yüzüğüm. Bunu Kotondan almıştım. 
Birde üstteki fotoğrafta taşlı,minik kuş ve çaydanlık-fincan-fiyonktan oluşan yüzüklerimi ayrı bir seviyorum.

     İşte Kapkara Camdan Kelebek’in aksesuarları bunlar. Alışverişe çıktığım an bunlara yenileri ekleniyor. Onları düzenli tutmak için türlü yollar deniyorum.
Bakalım Allah sonumu hayır etsin:)
SEVGİLER
Lilacsmell ‘in harika bir projesi var katılmak isterseniz bloguna buyrun. 
Ben katıldım bile:)

CUTE MONSTERS

Posted: September 23, 2010 in beğendiklerim, haberin olsun

Haberiniz olsun, burada çok cici bir şeyler var.
Hayatımda gördüğüm en sevimli canavarlar .
Cümleye bak… Sanki sık sık canavar görüyormuşum da bunlar gördüklerim arasında en sevimlileriymiş gibi. Neyse işte baya sevimliler ama değil mi?

Bugün evime cici bir şeyler aldım.
Cuma günü Bursa Aydın Çerçeve’nin önünden geçerken şu ortadaki baskıya vuruldum ve hemen içeri daldım. Tabii içeri girince arkası geldi ve baskıları üçleyip siparişi verdim.
Bugün de onlara kavuştum. Artık halen nereye asacağım belli olmayan 40X40cm boyutlarında 3 adet Marilyn Monroe baskıya sahibim.

Peki ama nereye asacağım…?
Evde,duvarlarda yer mi bıraktım ki bunları aldım.
Salonda, koridorda, yatak odasında bunlarla gezinip,
yer bulmaya çalışıyorum şimdi.

Olsun olsun iyi ettim:)


Eveet dün gece Anneanne’ciğimin misafirleri için aldığım hediyeleri paketledim, tüm hazırlıklar tamam. Artık misafirler gelebilir. Ben her bayram olduğu gibi üst katta anneannemde kahve ve ikram yapmakla görevliyim. Bu her zaman çok eğlenceli olmasa da genelde hoşuma gidiyor. Aslında bayramları ve düğünleri pek sevmem. O ortamlarda bana sıkıntılar basar ama son yıllarda bayramları daha bir sever oldum. Sanırım yaşlanıyorum:)

Ben şimdi cicilerimi giyip, hazırlananıp yukarı çıkayım. Sokaktan hiç tanımadığımız bayramlaşmaya gelen çocuklara para yerine inadına şeker vereyim. Akrabarlarla hoş beş edeyim.
Hepinizin bayramını kutluyorum, umarım şeker kadar tatlı, bu hediye paketleri kadar renkli bir bayram geçirisiniz.
SEVGİLER:)

NOT: Hediye paketlerinin kağıtları ve kartları İkea’dan.
Araya bir craft cümlesi de sıkıştırmış oldum:)

Haberiniz olsun, madamepommcustomorder‘de düğün pastalarının üzerini süslemek amacıyla el yapımı sanat eseri kıvamında seramik biblolar yapılıyor.Evlenecek çiftlere farklı ve göz kamaştırıcı bir fikir olabilir.
Düğünden sonrada evinizin en güzel köşesinde hatıra olarak saklanabilir.
Klasik gelin – damat figürlerinden sıkılmadınız mı hala?
Etsy’deki dükkanı:goodydevi




ŞİRİN ŞEYLER

Posted: August 14, 2010 in beğendiklerim, haberin olsun

Haberiniz olsun bu blogda çok cici işler yapılıyor.
Özellikle kedi severlerin çok hoşuna gidecek şirinlik ötesi işler var.


Şunun şirinliğine bakar mısınız?
Eğer yapım aşamalarını merak ediyorsanız buraya buyrun.
Başka örneklerde görmek isterseniz Little Pink House tık tık.
BLOG:check out girl crafts

PuCCa‘yı uzun zamandır takip ediyorum. Hatta kendisi 300. izlecim oldu tesadüfen ve beni çok sevindirdi. O zamanlar kendisine ve Erik’e romantik bir hediye de yollamıştım. Hiç ayrılmasınlar kalpleri hep beraber olsun diye ama işe yaramadı. Ayrıldılar:/
PuCCa, haziran ayının başında “Küçük Aptalın Büyük Dünyası” adlı ilk kitabını çıkardı. Ayağım iyileşir iyileşmez, koştura koştura sanki tükenip de bana kalmayacakmış gibi almaya zor yetiştirdim:) Onu takip edenler aslında kitapta yazılanlara çok yabancı değiller. Fakat yine de bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Kitabı elinize aldığınızda bitirinceye kadar bırakamıyorsunuz. Pucca öyle tanıdık öyle sen, ben gibi ki. Zaten o yüzden de kendini “aynı b*”kun lacivertiyim.” diye tanımlıyor. Çocukluğuna dair geçen günler beni gerçekten üzdü ve etkiledi. Günlüğü okurken çoğu yerde sesli bir şekilde güldüm ama ağlanacak da çok yer vardı. Kendimi tuttum, ağlamadım. Bence onu gerçekten tanımak isteyenler, şiirlerini yazdığı puccaysam günahım ne ismindeki blogunu da takip etmeliler. Şiir okumayı çok sevmem hatta çoğu zaman anlamam bile. Çok hisli, romantik biri değilimdir. Fakat PuCCa başka. Okuyunca anlayacaksınız.
Bu arada PuCCa, pazar günleri Milliyet Gazetesi Cadde ekinde de yazmaya başlamış.

Şimdi de D&R’dan aldığım diğer kitaptan biraz sözedeyim. Bu kitap NTV yayınlarının “Başvuru Kitapları” arasında yer alıyor. Eğer sizde benim gibi mitoloji ve sanat tarihine meraklıysanız bence kütüphanenizde bulunması gereken bir kitap. Bu kitapta Eski Mısır tanrılarından Hindista’nın Veda tanrılarına, Maya, İnka ve Aztek efsanelerinden Aborijinlerin Düş Zamanı’na, Babil, Sümer ve Asur destanlarından Yunan ve Roma efsanelerine kadar binyıllardır tüm dünya toplumlarını şekillendiren mitler ve yaratılış hikayeleri yer alıyor.

Bu arada koltuk değneklerini attım. Piti piti yürüyorum:)))