Welcome to WordPress.com. This is your first post. Edit or delete it and start blogging!
Bugünlerde fena halde zayıflamaya takmış durumdayım ve diyet listemi harfiyen uyguluyorum. Fakat beynimin içinde cips, pasta, yumuşak şeker, pizza kolkola girmiş dolaşıyor mütemediyen. Bu cup cake de en fenaları…
An itibariyle 700 gr. cık vermiş bulunuyorum. 36 hadi bilemedin 38 beden olduğumda diyete başladığım kilomu size de söyleyeceğim. Fakat şimdi söyliyemem, utanıyorum…
Neyse ben bu durumu ayakkabıların üzerine bol bol cup cake, dondurma, pasta boyayarak idare etmeye çalışacağım. Bari bir işe yarasın…
Hani dün gece adını söyleyemediğim için 37 Numara Ayakkabı Giyen Harika Hatun değim kişi için boyadığım ayakkabıyı bitirdim. Sonuçta böyle bir ayakkabı orataya çıktı. Saçları bakır – kızıl rengi ve gözleri yeşil o yüzden aşağıdaki fotoğraftaki desen kendisini simgeliyor. Muhteşem bir sesi var ve harikalar şarkılar yazıp okuyor. Bu fikirden yola çıkarak konuşma balonu içine nota koymayı uygun gördüm. Yolu açık olsun, harika başarılara imza atsın ve kanatlanıp uçup harika yerlerde olsun diye de topuklarına kanat taktım:)
37 Numara Ayakkabı Giyen Harika Hatun – Hand Painted Shoes
Posted: February 21, 2011 in ayakkabı, hand painted, havadan sudan, kotikaSon boyadığım ayakkabım PAC MAN. Bunun tasarımı tamamen kardeşim Deniz’e ait. Ben sadece iç topukların sağ tekine READY yazısını ekledim. O kalplerin hepsini kırmızı yapmamı istemişti fakat ben unutup hepsini rengarenk boyadım. Ama sonuç onun da hoşuna gitti. Ben zaten bayıldım:))) Benim yaptığım şeyleri sevme, okşama gibi bir özelliğim var. Bu ayakkabıya da sarılıp uyuyasım geliyor ama bu satış için yapıldı.
O yüzden fazla aşk yaşamamalı ve kendisine bağlanmamalıyım:)
Bir de PAC MAN’in kafasına kırmızı bir kurdele boyadım. Fotoğraflar önce çekildiği için son hali henüz yok. Yakında boyadığım aksesuarların profesyonel çekimleri olacak. O zaman tüm çalışmalarımı sizinle paylaşacağım. Evde şu an 48 çift ayakkabı ve bilumum modelde çanta ve şapka boyanmayı bekliyor. Delirdin mi sen ne yapıcaksın bu kadar ayakkabıyı diyecek olursanız onunla da ilgili haberleri önümüzdeki günlerde sizinle paylaşacağım. Şimdilik hazırlanıyorum ve çoook yoruluyorum… AMA zevkli bir yorgunluk.
Ayakkabıların boyanmasında temelde akrilik boyalar kullanıyorum. Fakat boyamaları suya ve sürtünmeye karşı dayanıklı hale getirmek için, boyama ile ayakkabının uyumunu sağlamak için çeşitli aşamalardan geçiriyorum. Bu konuyla ilgili kardeşimle ikimizi geçenlerde uygulamalı bir staj yaptık denilebilir:) Ev ortamı buna çok müsait olmadığı için yakınlarda bir atölyeye taşınmak gerekicek sanırım.
Bir de dün gece KOTİKA için blog açtım. KOTİKA…
Fakat ürünlerin profesyonel fotoğrafları çekildikten sonra oraya fotoğraf ve yazıları gireceğim. Ben aceleci davranıp size söyleyiverdim:)
İşte bu günlerde olanlar bunlar:)
Bu aşağıdakilerde ayakkabılarımızın örnekleri.
Şimdilik 2 çeşit topuk ve 3 renk ayakkabılarımız var. (Siyah-Gri-Kahverengi)
Numaralarda 35-36-37-38-39
40 ve 41 numaraları özel sipariş yapmayı düşündük.
bana mail yollayıp adresini ulaştırırsan
sana içimden gelen küçük bir hediye yollamak istiyorum.
Çünkü sen benim 700. izleyicimsin:)
FRIDA KAHLO ŞAPKA- Hand Painted Hat
Posted: February 10, 2011 in aksesuar, Frida Kahlo, hand paintedBabetin arkasında KOTİKA yazıyor. Bu Kayra’nın bebekliğinden beri tüm oyuncaklarına, kedisine koyduğu isim. Nerden duydu ve neden böyle diyor anlamış değiliz ama her bebeğine Kotika değip duruyor:) Biz kolay söyleyebildiği heceleri birleştirdi sanıyorduk ama varmış bir bildiği. Onu da şimdi öğrendim ve yine şaştım kaldım bu duruma. Bu kız bir tuhaf, korkuyorum ondan:)))
Biraz önce aklıma gelip baktım; KOTİKA neymiş diye:
Surinam’da dağ ya da ilin ismi sanırım.
Ekşi Sözlük : traktör’ün arkasina monte edilen küçük yüklük. genelde varil, su bidonu taşımakta kullanilir.
Uludağ Sözlük: romork un kucugudur…
Bir de japonların kullandığı isim sanırım çünkü bolca facebook profili çıkıyor.
Edit: Serrose söyledi, Japoncada “ti” hecesi yokmuş. O yüzden bu olasılığı eliyoruz:) Teşekkürler…
Bu bıcırık 1,5-2 yaşında nereden bilsin KOTİKA’yı yahu?